Görüldüğü gibi sarhoşken ayılıp ne söylediğinin farkında oluncaya ve cinsel ilişkiye girdikten sonra yıkanıncaya kadar namaz kılınmaması emredilir. Söz konusu hallerden çıkılması durumundaysa normal zamandaki gibi namazın yerine getirilmesi gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus vardır ki bu da her ne kadar içki içmek günah olsa da nefsine yenilerek Allah’ın bu yasağını çiğneyen kişilerin dahi kendilerini namaz kılmaktan alı koymamaları ve sarhoşluk hallerinin geçmesiyle namaz kılabilecek olmalarıdır. Bazı geleneksel kabul ve inançlarda olduğu ya da halk arasında aslı esası olmadan uydurulduğu gibi içki içen kişilerin namaz ya da oruç gibi ibadetleri yapamayacakları ve şayet ibadet yapmak istiyorlarsa içki içmeyi terk etmeleri gerektiği şeklindeki beyanlar doğru değildir. Bir günahın yapılıyor olması bir farzın yerine getirilmesine engel değildir. Günah ayrı sevap ayrı değerlendirilir. Ancak ne yazık ki bu gibi anlayışlar sebebiyle pek çok insan nefsine yenilip içki içtiği ve daha sonradan da içki kullanacağı düşüncesiyle namazdan da uzaklaşmakta ve bu yüzden Allah ve din ile olan bağı daha da zayıflamaktadır. Kur’ân’da bu konuda açık bir yasak bulunmuyorken insanları namazdan alıkoyarcasına hükümlerde bulunmak, Allah’ın hükümlerini yeterli görmeyip onlara karşı çıkmak anlamına gelecektir.
Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken (cinsel ilişkide bulunmuşken) de yolculuk halinde olmanız müstesna yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın.
Nisa Suresi Ayet 43