Dini bir konu ile ilgili açıklama yaparken ya da bir soruya cevap verirken hangi kaynağa başvurulacağı yani izlememiz gereken yolun ne olduğu son derece önemlidir. Bu, dini konuda yöntemin belirlenmesidir. Bugün Müslümanların büyük çoğunluğunda ciddi bir yöntem sorunu var. Dini bilgilerimiz, bunların dayanakları, ne oranda Kur’an’a uygun oldukları, ne oranda Kur’an dışı oldukları, mezhep görüşleri ya da âlim kabul edilen kişilerin yaklaşımları hepsi iç içe geçmiş ve büyük bir karmaşa çıkmış ortaya.
Asıl mesele “Din nedir?” ya da “Dinin kaynağı nedir?” sorularına verilecek cevabın ne olduğudur. Dinin kaynağı yalnız Kur’an mıdır? Yoksa Kur’an ile birlikte, Kur’an dışında peygamberimize isnat edilen ayrı bir sünnet, rivayet kültürü, mezhep görüşleri, âlimler, ilmihal kitapları gibi kaynaklar mıdır? Kısacası din kimin dinidir? Allah’ın mı yoksa Allah ile birlikte hüküm koyan ortaklarından oluşan bir komisyonun mu?
Aradaki kişilerden ve bu kişilerin yazdığı kitaplardan bir türlü Allah’a ve Allah’ın sözlerine ulaşamıyor insanlar. Bu gerçeğe dikkat çektiğinizde kimi insanlar “O zaman sen neden kitap yazıyorsun?” şeklinde itirazda bulunabiliyorlar. Bunu soran kişiler önemli bir hususu gözden kaçırıyorlar. Kimi kitaplar, sadece Allah’ın ayetlerine dikkat çekmek ve çeşitli konu başlıkları altında insanları bu ayetler ile yüzleştirmek ve din adına esas alınması gereken tek kaynağın Kur’an olduğunu ortaya koymak için yazılır. Kimi kitaplar ise Allah’ın ayetlerinin çarpıtıldığı hatta kimi zaman Allah’ın ayetlerine hiç atıf yapıp dikkat çekmeden, gerçek ile yalanın birbirine karıştığı birçok rivayet kullanılarak yazılır. İşte insanların doğrudan Allah’ın sözlerine ulaşamamalarının sebebi, apaçık ve sade olan dini hükümlerin, insanlar tarafından karmaşık hale getirilmesidir.
Dinin bu kadar anlaşılmaz ve karmaşık hale getirilmesinin ardındaki sebeplerden biri hiç şüphesiz kimi grup ve cemaat üyelerinin insanlara “Sen dinini anlayamazsın, gel bize (genelde şeyhimize denmek istenmektedir) tabi ol, hem dini sana anlatalım hem de ahiretini kurtar bizimle” demeleridir. Kimi insanlar Allah’ın dini üzerinde hak iddia ediyorlar. Kendilerini dinin sahibi zannediyorlar. Dinin sahipliği iddiasıyla üzerinde tasarruf hakları olduğunu sanıyor ve dini diledikleri gibi şekillendiriyorlar. Allah ise ayetlerinde açıkça: “Ne kadar da az araştırıp düşünüyorsunuz?” (Hakka Suresi 42) diye söylüyor. Allah, başkalarının düşüncelerine körü körüne tabi olmamızı değil, düşünüp araştırmamızı istiyor.