Kur’an tarihin bir döneminde inmiş olsa da indiği dönem ile sınırlandırılamayacak ilahi bir hitap ve hükümleri her dönemde geçerli olacak ilahi bir kitaptır. Kur’an’dan sonra herhangi bir vahyin gelmesi söz konusu olmadığı için Kur’an, insanlığın son bulacağı güne kadar geçerli olacak elimizdeki son ilahi beyandır. Kur’an’ın her ayetinde inananlar için bir ders, bir öğüt ve hatırlatma vardır. Kur’an’da peygamberimizin özel ya da ailevi durumları ile ilgili dikkat çekilen konular dâhil olmak üzere her bir vurgunun bir şekilde inananlara dönük bir yönü bulunmaktadır.
Kur’an’da peygamberimizden önce gelmiş olan peygamberlerden ve birçok toplumdan bahsedilir. Peygamberimiz de onunla birlikte inananlar da Allah’tan gelen bu haberleri tarihsel bir bilgi olarak görmemiş ve her bir tarihsel anlatımın bir öğüt ve ders niteliğindeki gerçekler olduğunu bilmişlerdir. Kur’an’da geçmiş kavimlerin durumlarına ve hatalarına bu kadar çok vurgu yapılması boş yere değildir. İnananlar da benzer hatalara düşmesinler, bu tür sapma ve gaflet durumlarına karşı dikkatli ve tedbirli olsunlar diyedir. Kur’an’daki bazı ayetlerin hükmünün ortadan kalktığını ya da günümüze hitap etmediğini iddia etmek, Kur’an’ın insanlığa gönderilmiş, insanüstü, zamanüstü ve dönemüstü bir hitap olduğu gerçeğini yok saymaktır.
Bazı ayetler, bu tür iddiaları desteklemek üzere kullanmaya çalışmakta ancak bu yapılırken ayetler bağlamından koparılmaktadır. Örneğin bu konuda delil olarak ileri sürülen ayette bir ayetin (delilin, mesajın) silinmesi ya da unutturulması durumunda ondan daha iyisinin veya benzerinin getirileceğinin ve Allah’ın her şeye gücü yeter olduğunun vurgulandığı görülür. Oysa bu ayette ifade edilen şey, Kur’an vahyi ile indirilen ayetlerin hükmünün ortadan kaldırılması ya da değiştirilmesi ile alakalı değildir. Burada ifade edilen unutturma ya da daha iyisi ile değiştirmenin ne olduğu, bir önceki ayetten anlaşılabilir. Daha önce kendilerine kitap verilen ancak aralarındaki azgınlık sebebiyle Allah’ın ayetlerini değiştiren Kitap Ehli’nin bozmuş oldukları ayetlerden bahsedildiğini anlamak zor değildir.1098 Kur’an’daki herhangi bir ayetin iptali ya da hükümsüz kılınması gibi bir durum asla söz konusu değildir. Böyle bir durum olsa Kur’an’da çelişki olması gerekir. Oysa Kur’an, Allah katından geldiği için içinde çelişki olması söz konusu değildir.1099 Kur’an’da biri diğerini iptal eden ya da başka bir ifade ile hükmünü asla ortadan kaldıran bir ayet bulunduğunun iddia edilmesi, Allah’ın ayetlerini hükümsüz kılmak anlamına gelir ki hiç kimsenin ve hiçbir şeyin Allah’ın ayetlerini iptal etmesi söz konusu değildir. Kur’an bir defada toptan inmediği için şayet iptali gereken bir ayet söz konusu olsaydı vahyedilme süreci ya da peygamberimiz tarafından kayıt altına alınıp bir araya getirilme süreci içinde iptal edilir ve Kur’an’da yer almazdı. Kur’an vahyi tamamlandıktan sonra yeni bir ayet gelmeyeceği için Kur’an’daki bir ayetin iptali söz konusu değildir. Allah’ın sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır ve O’nun sözlerinin iptali ya da değiştirilmesi mümkün değildir.
Emre Dorman