İnananların özellikleri neler? Müslümanın özellikleri nelerdir? Din insana ne katar? Din insana ne verir?

Rabbimizin kılavuz ve rahmet olması için peygamberimiz aracılığıyla biz kullarına göndermiş olduğu Kur’an; Allah’ın varlığı, birliği, her an her şeye olan hâkimiyeti, eşsiz yaratışı, sanatı ile beraber âlem üzerindeki lütfu ve rahmeti üzerine eğitici ve öğretici ayetler içermektedir. Kur’an hidayet kaynağı ve rehberdir. Rabbimizin bizden isteklerini ve nasıl bir kul olmamız gerektiğini Kur’an’dan öğreniriz. Kişi, Rabbinin terbiye ediciliği altında kendini geliştirir ve varlığını İslam tabiatı üzerine devam ettirir. Kur’an ayetleri insanları pek çok konuda düşünmeye davet ederken bu dünya hayatının geçiciliğini ve varılacak asıl yurdun hesap sonrası ahiret yurdu olduğunu öğretir. Kişi, kaçınılmaz olan ölüm gerçeği karşısında yaşantısında dünya ve ahiret dengesini kurar. Neden var olduğunu ve kendini var eden Rabbine karşı görev ve sorumluluklarını öğrenir.

Hem bireysel olarak hem de içinde bulunduğu topluluğun bir parçası olduğu bilinciyle affetmeyi ve barışı esas alır. Kötülüklerden, çirkinliklerden, haramlardan, yalan ve hileden uzak durur. Sever, sevilir, güzel ahlaklı davranır. Sahip olduğu nimet ve imkânların kendisine emanet olarak verildiği bilinciyle paylaşır, yardımlaşır. Yaşantısını Kitaba uygun olarak sürdürür, insanlara iyiyi ve güzeli gösterir, örnek olur. Adaleti esas alır. Dünyevi hırslardan, bencil ve doymaz tutkulardan uzak bir şekilde yaşar. Mala mülke, servete, makam ve mevki sevdasına tamah etmez. Fedakârdır; Allah yolunda malıyla, canıyla çalışıp didinir. Dünyevi menfaat gözetmeksizin samimi bir biçimde hayırlarda yarışırcasına koşar. Başına gelenlere karşı sabreder. Allah’ı çokça hatırlar, över, şükreder. Allah’a dayanıp güvenir. Başına gelen en olumsuz durumlarda bile bir imtihan ya da hayır olduğunu kavrar. İbadetlerinde titizdir. Gerek iş gerek eş gerekse diğer seçimlerinde ahireti için hayırlı olanı gözetmeye çalışır. Boş işlerden yüz çevirir, vaktini hayırlı bir biçimde değerlendirir.

İnsanın varlığı, ilahi vahyin onun için belirlediği kurallara uymakla anlam ve değer kazanır. İnsanın ilahi buyruklara uyarak bu buyrukları varlığının vazgeçilmez bir parçası yapması, yaratılışına uygun bir davranış olacaktır. İnsanı tam anlamıyla kemal derecesine ulaştıracak şeyin ise yaratılışına uygun davranmak olduğunda şüphe yoktur. İnsan tabiatı ilahi buyrukları içselleştirir. İnsan akıl ile idrak, kalp ile tasdik, gönül ve beden ile itaat eder.

Kur’an ayetlerinden hareketle gerçek bir inancın insana kattıkları göz ardı edilebilecek türden şeyler değildir. Gerçek bir inanç, her şeyden önce insana koşulsuz, şartsız, içten ve samimi bir şekilde Allah’a teslimiyet göstermeyi ve bu sayede gerçek anlamda özgür olabilmeyi katar. Aklı kullanmak, okumak, düşünmek, araştırma yapmak, ihlaslı ve samimi olmak, Allah’ın aziz kıldığı cana saygılı olmak, haram ve günahlardan uzak durmak, nefsi terbiye etmek, ahlaklı ve erdemli olmak, daima şükretmek ve nankörlük etmekten uzak durmak, verilen sözlere sadık kalmak, yakınlarımız aleyhine dahi olsa şahitlikten kaçınmamak, yalandan uzak durmak, yalan yere yemin edip yalan şahitlik yapmamak gibi ilkeleri yaşamın tüm alanına yayar.

Kibirlenmemek, yürüyüşümüzde, davranışlarımızda ve ses tonumuzda ölçülü ve doğal olmak, insanlardan yüz çevirmemek, ihtiyaç sahiplerini gözetmek, yaptığımız iyilikleri çok görerek başa kakmamak, içtenlikle dua ve ibadet etmek, Allah’tan af dilemek, O’nun rahmetinden ümit kesmemek, O’nun rızasına uygun yaşamak ve O’ndan razı olmak, içtenlikle tövbe etmek, hatalarımızda ısrar etmeyerek o hatalardan dönmek, hatalarımızı telafi etmek, elimizden geleni yaptıktan sonra sabır ve güven içinde Allah’tan yardım dilemek, affetmek, merhamet etmek, affedilmeyi hak edecek değerler üretmek gibi her biri birbirinden önemli ilkeler ile hayatımıza anlam ve değer katar.

Öfkelenmemek, kabalık etmemek, gerektiğinde özür dilemeyi bilmek, güzel söz konuşmak, sözü güzel konuşmak, güzel söz ve öğüde kulak vermek, lüzumsuz söz ve davranışlardan uzak kalmak, vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmek ve boşa harcamamak, öğüt verip hatırlatmak, hatırlatırken nefsimizi unutmamak, dinde baskı ve zorlama yapmamak, insanları Allah’tan ve dinden uzaklaştıracak söz ve eylemlerden uzak durmak, barışı esas almak, savaş ve kargaşaya engel olmak, fedakâr olmak, çalışkan olmak, bir iş bitince hemen yeni bir işe koyulmak ve hayırlı işlerde yorulmak, işlerimizi birbirimize danışmak, yardımlaşmak, emaneti ehil olanlara vermek, kimseyi kayırmamak, haksızlığa bulaşmamak, dedikodu yapmamak, insanlara kötü lakaplar takmamak, çirkin iş ve edepsizliği yaymamak, zanna uymamak, açık delil üzere olmak, ötekileştirmemek, farklılıkları ayrılık unsuru kılmamak, birlik olmak, hayırlarda yarışmak, iyiliğe destek, kötülüğe engel olmak, zalimlere eğilim göstermemek, haksızlık karşısında dik ve kararlı durmak gibi güzel davranışlar ile inanç insanları örnek alınacak bireylere dönüştürür.

Emre Dorman