Yüce Allah rahmeti gereği kullarını affetmek istemekte ve hatalarından pişmanlık duyarak affedilmeyi uman kullarına her defasında fırsatlar sunmaktadır. Yüce Allah eşsiz isimlerinin birer tecellisi olarak Afüvv yani affeden, hata ve günahları bağışlayandır. Gâfur yani sürekli bir biçimde günahları affedendir. Halîmdir; davranışlarında yumuşak ve şefkatlidir. Rahman ve Rahîmdir; rahmet ve merhameti sınırsız olan, bağışlayan, esirgeyendir. Raûftur; acıma, şefkat ve esirgemesi sınırsız olandır. Tevvâbtır; tövbeleri çok kabul eden ve tövbe nasip edendir. Görüldüğü gibi yüce Allah’ın rahmetinden ümit kesmek için bir neden bulunmamaktadır. Ayetler: “Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah’a ortak koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir.” (4/116) diye buyrulmakta ve Allah’ın, şirk yani kendisine ortak koşulması dışındaki tüm günahları bağışlayabileceği müjdelenmektedir. Şüphesiz rahmet kapısının alabildiğine açık olması hatalarından pişmanlık duyan kullara fırsat verilmesi içindir. Ancak kulun buna güvenerek hayatını Allah’ın emirleri dışında geçirmesi ve sonunda da affedilmeyi umması iki yüzlülükten başka bir şey olmayacaktır. Ayetlerde: “O yaman aldatıcı, o çok gururlu, sakın sizi Allah ile (Allah’ın rahmeti ile) aldatmasın.” (35/5) diye buyrulmakta ve nasıl olsa Allah affeder düşüncesinin şeytani planın bir parçası olduğu bildirilmektedir. Bununla birlikte kimsenin hatalarından pişman olup hal ve hareketlerini düzeltmeye fırsat bulacak kadar yaşayacağı garanti değildir. Günah ve çirkinliğin içindeyken ölebilir kişi. Ya da tüm gençliğini hatalar ile geçirdikten sonra yaşlılığında fark edebilir bir takım gerçekleri. Yüce Allah bu kullarını affetse bile kul hayatı boyunca Allah’ın emirlerinin dışında bir yaşam sürmenin ve yaşarken alınacak sevap ve hayırlardan mahrum olmanın mahcubiyet ve yoksunluğu içinde Allah’ın huzuruna geldiğinde derin bir pişmanlık duyacaktır. Kula düşen Allah’ın rahmetini fırsat bilip bile bile hata ve günaha saplanmak değil her ne durumda olursa olsun Allah’ın rahmetinden ümit kesmemek ve Allah’a yaklaşmak için vesileler aramaktır. Şüphesiz hüküm yalnız Allah’ındır ve din günü Allah kulları arasında dilediği şekilde hükmedecektir.
De ki: Ey benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.
Zümer Suresi Ayet 53