İnanan kullar sahip oldukları her şeye yüce Allah’ın lütuf ve inayeti sayesinde sahip olduklarını bilir ve bu yüzden Allah’a çok şükrederler. Hem Allah yolunda hem de dünyevi rızıklarını helal yoldan temin etmek uğruna çalışıp didinirler. Ellerinden gelenin en iyisini yaparlar. Ancak başarısızlığa uğradıklarında hemen ümitsizliğe kapılıp üzülmezler. Bunun kendileri için bir imtihan olduğunu bilirler. Başarılı olduklarında da gereğinden fazla sevinip büyüklenmezler. Yine bunun da Allah’ın bir imtihanı olduğunu bilirler. Çevremizdeki pek çok insan garip bir şekilde başarılarını kendilerine başarısızlıklarını ise başka birine bağlamaya meyillidirler. Başarılı olduğu anlarda bu başarısına kimseyi ortak etmek istemeyen insan başarısızlık anında suçu ve kabahati atacak birini arar. Hatta bu öyle boyutlara varabilir ki bazı insanlar başarısızlıkları sebebiyle Allah’ı dahi suçlamaya cesaret ederler. Başarılı anlarında ise kasılıp kabarır ve bu başarısı namına Allah’ı hiç anıp hatırlamazlar. İnanan bir kula düşen ise elinden gelenin en iyisini yapıp gerekli tedbirleri aldıktan sonra karşılaştığı sonuç ne olursa olsun büyük bir saygı ve hürmet içinde Allah’a şükür ve tevekkül etmektir (güvenmektir).
Bu, yitirdiğiniz bir şey için üzülmemeniz ve O’nun size verdiği nimetlerle de şımarmamanız içindir. Allah kendini beğenip övünenleri sevmez.
Hadid Suresi Ayet 23