Yemin vermek Allah’ı kendisine tanık tutmak anlamında kullanılmaktadır. Allah’ı tanık tutmak ise sorumluluk gerek tirir. Ayetlerde: “Allah sizi, yaptığınız kasıtsız yeminlerinizden sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandığı (bile bile yaptığınız) yeminlerden sorumlu tutar.” (2/225) buyrulmakta ve Allah adına bilerek yapılan yeminden kişinin sorumlu olacağı bildirilmektedir. Yine Allah adına yapılan yeminin kefaret gerektirdiği ayetlerde şu şekilde bildirilir: “Allah sizi yeminlerinizdeki boş lakırdıdan ötürü hesaba çekmez, ama bilinçli olarak gerçekleştirdiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutar. Böyle bir yeminin kefâreti, ailenize yedirmekte olduğunuzun orta derecesinden on yoksulu doyurmak yahut onları giydirmek yahut da özgürlüğünden yoksun kalmış bir benliği özgürlüğüne kavuşturmaktır. Bunlara imkân bulamayan üç gün oruç tutar. Yemin ettiğinizde yeminlerinizin kefâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size ayetlerini böyle açıklar ki şükredebilesiniz.” (5/89). Yine insanlar arası ilişkilerde de yeminlerin bir hile ve aldatma aracı yapılması yasaklanmış ve sürekli yemin edip duran insanlardan uzak durulması tavsiye edilmiştir: “Yeminlerinizi aranızda hile ve aldatma aracı yapmayın.” (16/94). “Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık…” (68/10).
Yeminlerini kalkan edinip Allah’ın yolundan alıkoydular. Küçük düşürücü bir azap var onlar için.
Mücadile Suresi Ayet 16