Günah, dinde suç sayılan, Allah’ın emirlerine aykırı olan iş ve söz demektir. Allah Teala, Kur’anı Kerim’de;
“Zinaya yaklaşmayın, zira o, bir hayâsızlıktır ve kötü bir yoldur.” buyuruyor ve aralarında nikâh bağı bulunmayan kadın ve erkeğin cinsel ilişkide bulunmalarını yasaklıyor.
Allah’ın bu yasağına uymayarak aralarında nikâh bağı bulunmayan erkek ve kadının zina demek olan cinsel ilişkide bulunmaları günahtır ve suçtur.
Yine Allah Teala;
“Namazı kılın, zekâtı verin” buyuruyor, biri bedenî, diğeri mali olmak üzere, iki ibadeti emrediyor.
Mümin olan bir kimsenin namazını kılmaması, zengin olanın da zekâtını vermemesi aynı şekilde günahtır, dinî bir suçtur.
Bu iki örnekten de anlaşılıyor ki Cenabı Hakk’ın emrettiği şeyi yapmamak günah olduğu gibi, yasak ettiği bir şeyi yapmak da günahtır.
Allah’ın emrine aykırı olan her iş ve söz günah olmakla beraber, Kur’anı Kerim’de ve Peygamberimizin hadislerinde günahlar, büyük ve küçük olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır:
Büyük günah, “kebire”, çoğulu “kebair”; küçük günah, “sağire”, çoğulu “seğair” olarak ifade edilmektedir.
Kur’anı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
“Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan sakınırsanız, küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız.”
Bir başka ayeti kerimede ise,
“Ufak tefek kusurları dışında günahın büyüklerinden ve çirkin işlerden sakınanlara gelince, şüphesiz Rabbin affı boldur.” buyrulmuştur.
Bazı âlimlere göre Allah’ın, adam öldürmek ve zina etmek gibi ceza tayin ettiği ve işleyene cehennemde azap edeceğini bildirdiği her günah, büyük günahtır.
Müfessir İbn Kesîr, büyük günah hakkında yapılan en uygun tanımın bu olduğunu söyler.
Diğer bazı âlimler ise büyük günahları Peygamberimizden bu konuda rivayet edilen hadislere dayanarak saymışlar, bunların dışında kalan günahların ise küçük günah olduğunu söylemişlerdir.
Abdullah İbn Abbas (ra.), tevbe edilince büyük günah kalmayacağını, günahta ısrar etmekle de küçük günahın büyük günaha dönüşeceğini söylemiştir.
Buna göre, küçük günah devamlı olarak yapılacak olursa küçük olmaktan çıkar ve büyük günah olur.
Bunun için mümin, büyük olsun, küçük olsun, günahı kime karşı yaptığını düşünerek bütün günahlardan sakınmalıdır.
Kim olursa olsun, peygamberlerden başka hiç kimse masum yani günah işlemekten korunmuş değildir, herkes günah işleyebilir.
Peygamberlerde bulunması gerekli sıfatlardan birisi de “ismet” sıfatıdır ki günah işlemekten korunmuş demektir.
Büyük de olsa günah işleyen kimse günahkâr olur, yoksa dinden çıkmış olmaz. Çünkü ayet ve hadisler, büyük günah sahiplerinin de mümin olduğunu göstermektedir. Bu konuda Ehli sünnet âlimleri arasında görüş ayrılığı yoktur.
Büyük günah işleyenler de Peygamberimizden itibaren günümüze kadar Müslüman muamelesi görmüşlerdir.