Kadının yaratılışıyla ilgili anlatımlar, kadın hakkındaki olumsuz algının oluşmasında anahtar rol oynamaktadır. Kökenle ilgili bu anlatımlardan hareketle kadının varlık (ontolojik) olarak eksik yaratıldığı ve erkek cinsinin egemenliği altında olması gerektiği savunulmuştur. Bunda Yahudi ve Hıristiyan kültüründe hakim olan, Havva’nın Hz. Adem için Adem’in kaburga kemiğinden yaratılmış olduğu inancı önemli yer tutar. Yeni Ahit’ten alıntılanan aşağıdaki pasaj, bu düşünceye örnektir:
Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı.
Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı.
Ne yazık ki bu yaklaşım, İslam düşüncesinde de etkili olmuştur. Peki, bu düşünce İslam inancı açısından doğru mudur? Öncelikle, İslam inancıyla, eğer bizim gibi Kuran’ı kastediyorsanız ve Kuran dışındaki “İslam” olarak sunulan kaynaklarda Kuran’a aykırı birçok unsurun mevcut olduğunu ve bunların İslam inancından çıkartılması gerektiğini düşünüyorsanız, bu inançların İslam dini açısından “yanlış” olduğunun rahatlıkla ifade edilebileceğini belirtelim.
İlk olarak “erkekten yaratılma” iddiasını ele alalım. Kuran, bundan sonraki başlıkta daha detaylı şekilde göreceğimiz gibi, erkek ve kadının aynı özden (nefsi vahide) yaratıldıklarını söyler. Bunun dışında kadının “erkekten yaratılmış” olduğunu ifade veya ima eden bir tek Kuran ayeti bile mevcut değildir. Kuran’da Havva’nın Adem’den yaratıldığı iddiası bulunmadığı gibi dahası “Havva” ismi bile geçmemektedir.
Bu inancın Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarından İslam’a taşınmasında aşağıdakilere benzer hadisler ve tefsirler aracı olmuştur:
“Kadınlara iyi davranın, çünkü kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri kısmı üst tarafıdır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın, kendi haline bırakırsan sürekli olarak eğri kalır. O halde kadınlara karşı iyi davranın.”
İbni Abbas şöyle der: “Allah Havva’yı, Adem’in kaburga kemiğinden yarattı.”
İmamı Taberi: “Yani bu tek nefisten onun eşi olan Havva’yı yarattı. Muhakkak ki Havva’yı onun kaburga kemiğinden yaratmıştır.”
Adem Cennet’e yerleştirildi. Kendisi ile teselli olacağı bir eşi olmaksızın yalnız başına bir süre dolaşır. Bir ara uykuya dalıp uyanınca başucunda, kendi türünden bir canlı görür. “Sen kimsin?” diye sorar ve “Bir kadın” cevabını alır. Daha sonra, kadına yaratılış nedenini sorar. Kadın “Benimle teselli bulman için yaratıldım” der. Bu arada, yanlarına gelen melekler, kadının kim olduğunu sorarlar. Hz. Adem, onun “Havva” olduğunu ve canlı bir şeyden yaratıldığı için, kadına bu adı verdiğini söyler.
“Kadının erkeğin kaburga kemiğinden yaratıldığı” inancının Kuran kaynaklı olmadığı, Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarından hadis kitapları ve hadisleri kullanan tefsir kitapları aracılığı ile “İslam” inancına girdiği açıktır. Burada “İslam” ifadesiyle, Allah’ın din olarak indirdiği “İslam’ı” değil, Müslümanların vahyedilen din olduğunu düşünerek benimsedikleri yapıyı kastediyoruz. Bize göre bu inanç, “vahyedilen İslam’ın” bir parçası olmadığı için “benimsenmiş olan İslam’dan” çıkarılarak, benimsenen din vahyedilen dine göre düzeltilmelidir.
Şimdi de “erkek için yaratılma” iddiasını ele alalım. Kuran’da, kadının erkek için yaratıldığını da ifade veya ima eden bir tek ayet bulunmaz. Tüm insanların, kadın erkek ayrımı olmaksızın Allah’la bağlantılı bir sebep için yaratıldıkları söylenir.
İnsanları ve cinleri sadece bana kulluk (yeabudun) etsinler diye yarattım.
Zariyat – 56
Ayette geçen “kulluk” ifadesi, Allah ile kul arasındaki bağlantıların tümünü ifade eder. Fakirleri doyurmaktan adil olmaya, oruç tutmaktan Allah’ın sanatını tefekküre kadar kulun Allah rızası için yaptığı tüm eylemler “kulluğun” geniş anlamına dahildir. Ayette kulluk edecek olanlar için “insanlar” (ins) ifadesi kullanılmış ve kadın erkek şeklinde bir ayrım yapılmamıştır. Kuran’ın bütününe baktığımızda “kadının erkek için yaratıldığı” iddiasını destekleyecek bir ifade olmadığı gibi bu görüş, İslam dini açısından en büyük günah kabul edilen şirke götürme tehlikesini bile içinde barındırabilir. Ne kadın erkek için ne de erkek kadın için vardır fakat her iki cins de Allah’ın yaratması sayesinde ve de sadece Allah için vardırlar. “Allah için var olmanın” yanına “erkek için var olmayı” eklemek, Kuran’ın ortaya koyduğu zihniyet açısından asla kabul edilemez bir yaklaşımdır.
Erkek tefsirciler, Adem ile Havva’nın yaratılış hikayesini İsrailiyat kaynaklarından alarak kendi yorumlarına eklemişlerdir. Böylece İsrailiyat anlatımlarına dayanarak kadının ikinci sınıf olduğu hissini oluşturmuşlardır. Kısacası Havva’nın Adem’in kaburga kemiğinden yaratılmış olduğu görüşü, İslam’a, İsrailiyat kaynaklarından alınarak girmiş bir uydurmadır. (Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarındaki İsrailiyat ve Mesihhiyat olarak anılan birçok görüşün İslam’a uydurma hadisler aracılığıyla girdiğini ilerleyen sayfalarda ele alacağız.) Kuran’a göre ne kadının erkek için yaratıldığını ne de Havva’nın Adem’in kaburga kemiğinden oluşturulduğunu savunmak mümkündür. Tam tersine bundan sonraki başlıkta görüleceği gibi Allah, kadınla erkeğin aynı kaynaktan (nefsi vahide) yaratıldıklarını Kuran’da açıkça ifade etmektedir. Kısacası kadını ikinci sınıf olarak göstermek için dile getirilen kadının yaratılışıyla ilgili anlatımlar Kuran’la asla temellendirilemez.