Bilindiği gibi şifre, gizli kalması gereken bir şeyi saklamak ya da kendisine ait olan bir şeyi kilitlemek anlamlarında kullanılan bir kelimedir. Bu açıdan bakıldığında Kur’an’da gizlenmiş ve başkalarına kapatılmış birtakım şifreler olduğunu iddia etmek Kur’an gerçeği ile örtüşmeyen bir iddiadır. Aynı şekilde Kur’an’da gizem ya da sırlar olduğunu iddia etmek de temelsizdir.
Sahip olduğu isim ve sıfatlarında da görüldüğü gibi Kur’an, tüm insanlığa gelen, herkese hitap eden, anlaşılması için kolaylaştırılmış ve apaçık kılınmış bir kitaptır. Apaçık olanın şifresi, gizemi ya da sırları olmaz. Kur’an gerçekleri, bu türden süslü ve çekici kavramlara alet edilemez. İster iyi isterse çıkar niyetli olsun Kur’an üzerinde bu tarzda bir algı oluşturmak Kur’an’a yapılacak en büyük haksızlıklardan biri olacaktır. Sırf talep görsün ve insanlarda merak uyandırsın diye şu surelerin sırrı ya da bu ayetlerin gizemi türünden çalışmalara karşı dikkatli olmak gerekir.
Kur’an’ın şifresi değil mucizeleri olur. Örneğin Kur’an’da muhteşem bir matematiksel sistem bulunur. Bu sistem, Kur’an’ın korunmuş olduğunun delillerinden biridir. Kur’an, bizim alışık olduğumuz okuma metinlerinden farklı ve kendi içinde muhteşem özelliklere sahip bir kitaptır. Üzerine emek veren insanı her anlamda tatmin eden ve bilgi ile donatan bir hitaptır. Ayetlerden olmadık anlamlar çıkarmaya zorlamadan zaten mevcut olan muhteşemliklere şahit olan her insan için insan sözü olamayacak derecede hayranlık uyandıran bir metin olarak Kur’an’ı hayatın dışına ve ortalama her insanın anlayış ve algılama seviyesinin üzerine çıkartarak birtakım şifrelere, gizemlere ya da sırlara kurban etmekten uzak durmak gerekir. Kur’an ayetlerinde muhteşem incelikler, insanı hayran bırakan bağlantılar, insanı hem kendi varlığındaki hem de dış dünyadaki ayetlere tanık kılan delil ve işaretler bulunur. Bu işaretleri doğru şekilde görebilmek için şifre ve sırları çözmeye değil, sağlıklı bir akıl ve kalp ile ayetler üzerine yoğunlaşmaya ihtiyaç vardır.
Emre Dorman