Şirk, sözlük anlamı itibariyle ortak olmak, ortaklık kurmak ve ortak koşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kur’an ayetlerinde şirk, büyük bir zulüm olarak ifade edilmekte ve aynı zamanda Allah’ın affetmeyeceği tek günah olarak tanımlanmaktadır. Çünkü Allah’a ortak koşmak, büyük bir günaha ve derin bir sapıklığa düşmek ve Allah’a açıkça iftira etmektir. Allah’a ortak koşan, bu büyük günaha ve zulme bulaşan ve bu yolla Allah’a açıkça iftira eden kişiye müşrik denilir.
Kur’an’ın ve Hz. Âdem’den beri gelmiş olan tüm nebi ve resullerin beraberlerinde getirmiş oldukları ilahi mesajın en önemli ve öncelikli vurgusu tevhid inancıdır. Yani Allah’ın bir ve tek oluşu, eşinin ve benzerinin bulunmayışıdır. Dolayısıyla şirk, ilahi mesajların en öncelikli vurgusu olan tevhidin tam anlamıyla zıttıdır.
Allah’a ortak koşmak, Allah’ı gerektiği gibi takdir edememektir. Çünkü Allah, insanların ortak koştukları şeylerden uzak ve yücedir. Allah’a ortak koşmak, yalnız Allah’a ait olan ve başka hiçbir şeye yakıştırılamayacak olan özelliklerin başkalarına paylaştırılması demektir.
Allah’a ortak koşmak, bir anlamda Allah’ı yeterli görmemek ya da yalnız Allah ile yetinememek demektir. Oysa Kur’an ayetleri açık bir biçimde Allah’ın kullarına yeterli olduğunu ve ilah olarak yalnızca Allah’ın tanınması gerektiğini ifade etmektedir.
Allah’a ortak koşanlar, Allah’ın göklerin ve yerin yaratıcısı olduğunu kabul etmekte ancak Allah’ın yanında başka varlıklara da ilahlık yakıştırmaktadırlar. Oysa Kur’an ayetleri açık bir biçimde Allah’ın yanında edinilen ilahların Allah’tan gelecek sıkıntıyı da rahmeti de geri çeviremeyeceklerine, hiçbir şeye güç yetiremeyeceklerine dikkat çekmekte; Allah’ın yeterli olduğunu ve sığınıp güvenmek isteyenlerin de yalnızca Allah’a sığınıp güvenmelerini söylemektedir. Ayetler, kendisine ortak koşmaksızın Allah’ın hanîfleri (Allah’ı birleyenler) olunmasını, putlardan ve yalandan kaçınılmasını söyler. Allah’a ortak koşan biri, gökten düşüp parçalanmış ve kendisini kuş kapmış veya rüzgârın uzak bir yere sürüklediği biri gibidir.
Kur’an’ın belki de en çok tekrarlanan suresi olan Fatiha Suresi’nin “Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz.” ayeti açık bir biçimde kulluğun yalnızca Allah’a yapılacağını ve yalnızca Allah’tan yardım dileneceğini ifade etmektedir. Oysa Allah’a ortak koşmak, Allah’tan başka varlıklara da kulluk etmek ve onlardan da yardım dilemek demektir. Kur’an’ın muhteşem ayetleri bu konuda da büyük bir ustalıkla taşı yerine oturtmakta ve Allah’tan başka yakarılan varlıkların, yakaranları duymaktan ve onların ihtiyaçlarını görmekten aciz olduklarına vurgu yapmaktadır. Çünkü Allah’tan başkasından isteyen de kendisinden istenilen de Allah karşısında aciz ve çaresiz kalmaktadır.
Göklerde ve yerde olan her şey de din de yalnız Allah’a aittir. Sorumluluk bilinci içinde hareket edilmesi gereken tek ilah Allah’tır. Nimeti veren de gerçek anlamda koruyup gözeten de yalnız Allah’tır. Üstelik Kur’an’ın da dikkat çektiği gibi Allah’a ortak koşanlar kendilerine bir musibet isabet ettiğinde, Allah’ın yanında ilah edindikleri tüm varlıkları terk ederek yalnız Allah’a kulluğa ve yakarışa yönelirler. Ancak Allah bu zararı giderdiğinde hemen eski hallerine dönerek nankörlük içinde Allah’a ortak koşmaya devam ederler.
İslam, tevhid yani Allah’ın birliği ve tekliği üzerine temellenmiş inanç sistemidir. Her ne sebeple ya da niyetle olursa olsun şirkin olduğu yerde İslam kalmaz. Bazı kişiler sırf kendilerini Allah’a yaklaştıracakları inancından hareketle Allah ile kendi aralarına dostlar ve aracılar edinmek suretiyle farkında olmadan Allah’a ortak koşarlar. Esasen Kur’an ayetleri müşriklerin bir kısmının da benzer bir psikoloji içinde olduklarını haber vermektedir. Bunun yanında yine ayetlerde daha önce kendilerine kitap verilmiş olan Yahudi ve Hıristiyanların da Allah’ı bırakarak din adamlarını rabler edindiklerine dikkat çekilmektedir. Oysa yine ayetlerin açık ifadesiyle din yalnız Allah’a has kılınır ve yalnız Allah’a kulluk edilir. Çünkü Kur’an’ın da dikkat çektiği gibi Allah’tan başka ilah yoktur. O’nun dışında her şeyin bir başlangıcı ve sonu vardır. O’ndan başka her şey yok olucudur ve sonunda kendisine dönecek olduğumuz tek ilah Allah’tır.
Emre Dorman